Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
# Hidro Elektrik Santraller Nasıl Çalışır? # Dünyada Hidroelektrik Santral Kullanımı # Türkiyede Hidroelektirik Santral Kullanımı # Türkiye'deki Önemli Hidroelektrik Santraller # Hidrolik Santralların Artıları Eksileri # Hidrolik Santrallar ile Termik Santralların Karşılaştırılması # Hidroelektrik Santral Çeşitleri # 1. Akarsu Tipi (Barajsız) Hidroelektrik Santraller # 2. Depo Tipi (Barajlı) Hidroelektrik Santraller # 3. Med-Cezir (Gel-Git) Hidroelektrik Santraller # 4. Depresiyon Hidroelektrik Santraller
Bir miktar yükseklik kazandırılmış akışkanın(suyun) potansiyel enerjisine hidrolik enerji denir. Bu enerjiyi önce çeşitli düzeneklerle mekanik enerjiye, ordanda elektrik enerjisine dönüştürülmesiyle elde edilen yeni elektrik enerjisine ise hidroelektrik enerji denir. Kısacası doğal veya yapay olarak belli bir seviye kazanmış su, daha düşük seviyedeki türbinlere iletilir, türbin çarklarına büyük bir hızla çarpan su, türbin milini döndürür ve dolayısıyla jeneratörü çalıştırır ve elektrik üretilmiş olur. Bu düzeneklerin yapıldığı yerler barajlardır. Bu dönüşümün yapıldığı tesislere genel ismiyle hidroelektrik santral denir.
Türkiye'de teknik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyeli 140 GWh/yıl'dır. 2009 yılı sonu itibariyle işletmede bulunan 150 adet HES (hidroelektrik santrali) 14.417 MW'lık kurulu güce ve toplam potansiyelin yaklaşık %38'ine karşılık gelmektedir.
2009 yılında elektrik üretimimizin %18,5'i hidroelektrik santrallerden temin edilmiştir. Son yıllarda yaşanan kuraklıklar hidroelektrik santrallerinden beklenen katkının sağlanamamasına neden olmaktadır. Ancak hidroelektrik üretimi 2009 yılında 2008 yılına göre %7,8 oranında artarak 35.870 MW olarak gerçekleşmiştir.
Teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek tüm hidroelektrik potansiyelin 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretiminde kullanılması hedeflenmektedir.
Ayrıca ülkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin yüzde 65'i değerlendirilmeyi bekliyor. Bu yöntemle, bu tesislerde elde edilen enerji yenilenebilir ve temiz bir enerjidir. Bu yüzden yenilenebilir enerji kaynakları arasında en revaçta olan enerji kaynağıdır. Türkiye'de DSİ tarafından yapılan ve işletmede olan 503 adet baraj olup, bunların işletmedeki 203 adeti buyük çaplı baraj, diğerleri ise küçük çaplı gölet şeklindedir.
Atatürk Barajı Hidroelektrik santrali, 2405 MW
Keban Barajı Hidroelektrik santrali, 1330 MW
Karakaya Barajı Hidroelektrik santrali, 1800 MW
Özlüce Barajı Hidroelektrik santrali, 200 MW
Gökçekaya Barajı Hidroelektrik santrali, 278 MW
Obruk Barajı Hidroelektrik santrali, 203 MW
Dezavantajlarına karşın; ilk yatırım yapıldıktan sonra, enerji üretiminin ana kaynağı su olduğundan üretim maliyeti çok ucuz olmaktadır. Yakıtlı santralleri gibi hava ve çevre kirliliği yaratmazlar. Türbinler hakkında daha detaylı bilgi için teklif hazırlama mühendislerine başvurulabilir.
Ayrıca barajların, elektrik üretiminin yanı sıra;
1.Yerleşim yerlerinin suyunu karşılama,
2.Sel ve taşkınları önleme,
3.Tarım arazilerini sulama
4.Balıkçılık
5.Ağaçlandırmaya katkı, erozyonu önleme
6.Turizmi geliştirme
7.Ulaşım
8.İklimde yumuşama gibi yararları bulunur.
Termik santrallerin devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı değildirler. Buna karşın yakıtlarını istenilen miktarda elde etmek insanoğlunun elindedir. Devreye alınış ve çıkarışları sırasında çok verim kaybına uğrarlar. Kızgın buharın, enerji üretimine hazır hale gelmesi için kazanların uzun süre yakılması gerekir. Bütün bu nedenlerden ötürü [termik santraller arıza, revizyon, bakım vs. durumlar dışında 24 saat sürekli çalıştırılmak üzere plan ve dizayn edilmişlerdir.
Stator sargılarında elde edilen orta gerilim elektrik enerjisidir. Orta gerilim enerjinin şehirlere taşınması için çok büyük kesitli iletkenler gerektiği, bunun da olanaksız olması nedeniyle oluşan gerilim Transformatörler vasıtasıyla Yüksek gerilim e çıkarılır ve elektrik iletim hatları ile şehirlere taşınır. Yüksek gerilim enerji kullanıma sunulamıyacağına göre, bu kez de yerleşim yerlerindeki Transformatörler vasıtasıyla kademeli olarak Alçak gerilim e düşürülerek kullanıma sunulur.
Elektrik enerjisi depo edilemez ama su depo ederek elektrik dolaylı olarak depo edilebilir.
Çalışma prensibi: Sıcak bölgedeki uygun bir koy, duvarlar vasıtasıyla denizden ayrılır. Denizden ayrılarak oluşturulan göldeki su, sıcaklığın etkisiyle hızla buharlaşır ve su seviyesi deniz seviyesinin altına düşer..günlük ölçümlerle, buharlaşan su miktarı tespit edilir. Daha sonra, günlük olarak buharlaşan su miktarına eşit debide deniz suyu, bu koya (göle) tünel yardımıyla akıtılır. Tünelden gelen su, belli bir düşü ile türbine verilerek elektrik üretilir. Oluşturulan suni gölün, zamanla deniz suyundan toplanacak tuzu da alabilecek kapasitede olması gerekir. Bir diğer yöntem ise; çöllerdeki deniz seviyesinden alçakta bulunan çukurlara, deniz suyunun taşınmas ve aynı yöntemle elektrik üretilmesidir. Uygulanması planlanan en büyük proje, kattara çukurunda bu yöntemle elektrik üretme projesidir. Kattara çukuru (mısır-kahire) deniz seviyesinden 135 m alçaktadır. Akdeniz'in suyu, 80 km uzunluğundaki tünellerle bu çukura taşınacak ve 60 m düşü yüksekliği ile elektrik üretilebilecektir..
Tarih: 2016-03-02 01:56:51 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Hidroelektrik Santrali Nedir
Bu Yazıda Neler Var:
Hidro Elektrik Santraller Nasıl Çalışır?
Barajlarda su biriktirildiğinde suya potansiyel enerji kazandırılır. Potansiyel enerji kazanan su yüksekten bırakılınca suyun potansiyel enerjisi kinetik enerjiye dönüşür ve hızla akan su türbinleri dönderir (türbinlerin pervanelerine çarparak türbinleri dönderir). Türbinler dönünce türbinlere bağlı olan jeneratörler döner ve elektrik enerjisi (alternatif akım) üretilir. Hidro elektrik santrallerde, suyun potansiyel enerjisi önce kinetik enerjiye sonra da elektrik enerjisine çevrilir. (Çevresel kirlenme açısından en zararsız santrallerdir).Dünyada Hidroelektrik Santral Kullanımı
Dünyanın elektrik enerjisinin büyük bir kısmı bu santrallerden karşılanmaktadır. Hidrolik enerji, dünyada elektrik ihtiyacının %19'unu karşılamaktadır. Yenilenebilir enerjinin %69'unu oluşturmuştur.Türkiyede Hidroelektirik Santral Kullanımı
Türkiye'de ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi sitesinde 11/08/2010 tarihli güncellemeye göre ;Türkiye'de teknik olarak değerlendirilebilir hidroelektrik potansiyeli 140 GWh/yıl'dır. 2009 yılı sonu itibariyle işletmede bulunan 150 adet HES (hidroelektrik santrali) 14.417 MW'lık kurulu güce ve toplam potansiyelin yaklaşık %38'ine karşılık gelmektedir.
2009 yılında elektrik üretimimizin %18,5'i hidroelektrik santrallerden temin edilmiştir. Son yıllarda yaşanan kuraklıklar hidroelektrik santrallerinden beklenen katkının sağlanamamasına neden olmaktadır. Ancak hidroelektrik üretimi 2009 yılında 2008 yılına göre %7,8 oranında artarak 35.870 MW olarak gerçekleşmiştir.
Teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilecek tüm hidroelektrik potansiyelin 2023 yılına kadar elektrik enerjisi üretiminde kullanılması hedeflenmektedir.
Ayrıca ülkemizin hidroelektrik enerji potansiyelinin yüzde 65'i değerlendirilmeyi bekliyor. Bu yöntemle, bu tesislerde elde edilen enerji yenilenebilir ve temiz bir enerjidir. Bu yüzden yenilenebilir enerji kaynakları arasında en revaçta olan enerji kaynağıdır. Türkiye'de DSİ tarafından yapılan ve işletmede olan 503 adet baraj olup, bunların işletmedeki 203 adeti buyük çaplı baraj, diğerleri ise küçük çaplı gölet şeklindedir.
Türkiye'deki Önemli Hidroelektrik Santraller
Yüksek seviyedeki su birikintisinin potansiyel enerjisinin su türbinlerini tahrik etmek için kullanıldığı santrallerdir.Atatürk Barajı Hidroelektrik santrali, 2405 MW
Keban Barajı Hidroelektrik santrali, 1330 MW
Karakaya Barajı Hidroelektrik santrali, 1800 MW
Özlüce Barajı Hidroelektrik santrali, 200 MW
Gökçekaya Barajı Hidroelektrik santrali, 278 MW
Obruk Barajı Hidroelektrik santrali, 203 MW
Hidrolik Santralların Artıları Eksileri
Bir barajın yapımı ve öncesinde; uzun süreli yağış, su, jeolojik çalışmalar yapılması, su altında kalan arazi için ödenen istimlâk bedelleri, baraj yapım maliyetinin yüksek olması ilk yatırım maliyetinin çok fazla çıkmasına neden olur ki bu bir dezavantajdır. Ayrıca vahşi hayata ve doğal kaynaklara zararları, bölgesel kültürler ve tarihi yerlerin yok edilmesi (Zeugma, fırtına vadisi vs.), su kalitesine etki sorunu dezavantajlardan bazılarıdır. Su kaynağı bakımından zengin fakat yüksek debili akarsu bakımından fakir olan Türkiye'de maliyeti düşük ve çevreye zararı daha az olan Kanal Tipi Santralleri kurmak zordur. Küçük bir kasabaya yetecek kadar enerji üreten bir tesis için bile pek çok ağaç kesip yol açmak zorunda kalınması doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.Dezavantajlarına karşın; ilk yatırım yapıldıktan sonra, enerji üretiminin ana kaynağı su olduğundan üretim maliyeti çok ucuz olmaktadır. Yakıtlı santralleri gibi hava ve çevre kirliliği yaratmazlar. Türbinler hakkında daha detaylı bilgi için teklif hazırlama mühendislerine başvurulabilir.
Ayrıca barajların, elektrik üretiminin yanı sıra;
1.Yerleşim yerlerinin suyunu karşılama,
2.Sel ve taşkınları önleme,
3.Tarım arazilerini sulama
4.Balıkçılık
5.Ağaçlandırmaya katkı, erozyonu önleme
6.Turizmi geliştirme
7.Ulaşım
8.İklimde yumuşama gibi yararları bulunur.
Hidrolik Santrallar ile Termik Santralların Karşılaştırılması
Hidrolik Santralların yıllık üretimleri, kaynağa gelen su miktarıyla doğru orantılı olduğundan ve bir yıl boyunca gelen su insanoğlunun elinde olmayıp tam kapasite çalıştırmaya yetmeyebileceğinden, genel olarak puant santralı olarak çalıştırılırlar. Devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı olduğundan su rejimine bağlı olarak günün, enerji gereksiniminin çok olduğu- ki buna puant saati denir - saatlerinde çalıştırılarak, enerjiye az gereksinim olduğu zamanlarda devre dışı bırakılırlar. Bir Hidrolik Santral ünitesi tam kapasite ile çalıştırılmayabilir. Örneğin 100 MW güçteki bir ünite bir saat tam kapasite çalıştığında 100 000 kWh enerji üretebilir. Tam kapasite çalışma türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıkları tam açıktır ve saniyede geçen su miktarı en üst düzeydedir. Ancak, sistemden çekilen enerji, kullanıcıların devreye girme, çıkmalarına göre an be an değişir. Sisteme anlık olarak istenilen enerjinin verilmesini üretim ünitesindeki regülasyon sistemi sağlar. Regülasyon sistemi, türbin kanatlarının önündeki su giriş kapakçıklarına otomatik olarak hükmederek daha az su girişine paralel olarak daha az üretim yapar. Bu olaya sistemde frekans tutma denir. Tüm elektrikli alıcıların sağlıklı ve verimli çalışabilmesi için frekansın, alıcılarda imalat sırasında belirlenen frekansa - Türkiye ve Avrupa ülkelerinde 50 Hz -uygun olması gerekir.Termik santrallerin devreye alınış ve çıkarışları çok kolay ve hızlı değildirler. Buna karşın yakıtlarını istenilen miktarda elde etmek insanoğlunun elindedir. Devreye alınış ve çıkarışları sırasında çok verim kaybına uğrarlar. Kızgın buharın, enerji üretimine hazır hale gelmesi için kazanların uzun süre yakılması gerekir. Bütün bu nedenlerden ötürü [termik santraller arıza, revizyon, bakım vs. durumlar dışında 24 saat sürekli çalıştırılmak üzere plan ve dizayn edilmişlerdir.
Stator sargılarında elde edilen orta gerilim elektrik enerjisidir. Orta gerilim enerjinin şehirlere taşınması için çok büyük kesitli iletkenler gerektiği, bunun da olanaksız olması nedeniyle oluşan gerilim Transformatörler vasıtasıyla Yüksek gerilim e çıkarılır ve elektrik iletim hatları ile şehirlere taşınır. Yüksek gerilim enerji kullanıma sunulamıyacağına göre, bu kez de yerleşim yerlerindeki Transformatörler vasıtasıyla kademeli olarak Alçak gerilim e düşürülerek kullanıma sunulur.
Elektrik enerjisi depo edilemez ama su depo ederek elektrik dolaylı olarak depo edilebilir.
Hidroelektrik Santral Çeşitleri
Üzerine kuruldukları suyun özelliğine, suyun düşü yüksekliğine, baraj yapım malzemesine, santral kapasitesine, santral yapım yerine ve üretilen enerjinin karakter ve değerine göre çeşitlere ayırabiliriz.. Hidroelektrik santrallerin üzerine kuruldukları suyun özelliğine göre çeşitleri;1. Akarsu Tipi (Barajsız) Hidroelektrik Santraller
Elektrik üretmek için baraj yapılmaz. Akarsu, bir kanal veya tünele alınarak belli bir meyil kazandırılır. Türbin ise bir köprü gibi kanalın üzerine kurulur. Barajsız hidroelektrik santrallerin kurulacağı akarsuyun türbin milini çevirebilecek potansiyele ve yıllık debisinin asgari elektrik üretimine yetecek kadar olması gerekir. Üülkemizde dicle nehri botan kolu üzerinde bu tarz bir sistem bulunmaktadır.2. Depo Tipi (Barajlı) Hidroelektrik Santraller
Akarsu üzerine barajlar yapılarak, önce büyükçe bir yapay göl meydana getirilir ve burada su biriktirilir. Bu suyun belli bir potansiyel enerjisi vardır. Dolayısıyla, kurak geçen yıllarda bile bu tip hidroelektrik santrallerde elektrik üretilebilir. Dünyada en yaygın kullanılan hidroelektrik santral çeşitidir. Türkiye'de bugüne kadar uluslararası ölçütlere göre baraj niteliğinde olan 504 adet depolama tesisinin yapımı erçekleştirilmiştir. Atatürk, keban, altınkaya, karakaya hidroelektrik santralleri ülkemizin önemli depo tipi (barajlı) santrallerindendir.3. Med-Cezir (Gel-Git) Hidroelektrik Santraller
Okyanuslarda meydana gelen gel-git olayından yararlanılarak elektrik enerjisi üreten santrallerdir. Yükselen denizin suyu bir koya (haliç) alınır. Su alma işi kapaklar yardımıyla yapılır. Su yükselirken (hazneye dolarken) türbin çalışmaya başlar. Yükselme tamamlanınca, su alma kapağı kapanır ve tutulan su kanal yardımıyla türbine verilir. Su çekilirken de türbin çalışır ve elektrik üretir. Yani hazneye su dolarken de boşalırken de türbin çalışır ve elektrik üretir. Ülkemiz, gel-git enerjisi bakımından uygun değildir. Ancak dünyada uygulamaları vardır. Örneğin; fransa'nın, atlantik sahilinde her biri 10 mw gücünde 24 adet santrali vardır.4. Depresiyon Hidroelektrik Santraller
Denizden alçakta olan çöllerde veya denize kıyısı olan çok sıcak bölgelerde, suyun fazla buharlaşmasından yararlanılarak elektrik üreten santrallerdir.Çalışma prensibi: Sıcak bölgedeki uygun bir koy, duvarlar vasıtasıyla denizden ayrılır. Denizden ayrılarak oluşturulan göldeki su, sıcaklığın etkisiyle hızla buharlaşır ve su seviyesi deniz seviyesinin altına düşer..günlük ölçümlerle, buharlaşan su miktarı tespit edilir. Daha sonra, günlük olarak buharlaşan su miktarına eşit debide deniz suyu, bu koya (göle) tünel yardımıyla akıtılır. Tünelden gelen su, belli bir düşü ile türbine verilerek elektrik üretilir. Oluşturulan suni gölün, zamanla deniz suyundan toplanacak tuzu da alabilecek kapasitede olması gerekir. Bir diğer yöntem ise; çöllerdeki deniz seviyesinden alçakta bulunan çukurlara, deniz suyunun taşınmas ve aynı yöntemle elektrik üretilmesidir. Uygulanması planlanan en büyük proje, kattara çukurunda bu yöntemle elektrik üretme projesidir. Kattara çukuru (mısır-kahire) deniz seviyesinden 135 m alçaktadır. Akdeniz'in suyu, 80 km uzunluğundaki tünellerle bu çukura taşınacak ve 60 m düşü yüksekliği ile elektrik üretilebilecektir..
Tarih: 2016-03-02 01:56:51 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx